Özer Gökçesu
  ALLAHın İsimleri Ve Anlamlrı
 

Allah : Varlığı zorunlu olan ve bütün övgülere lâyık bulunan, yaratan, yapıp eden, ezeli, ebedi olan, eşsiz ortaksız kudret.

Afüvv : Affeden, hataları ve günahları bağışlayan.

Ahad : Zatında varlığında tek olan.

Âhir : Sonu olmayan.

A’lâ : En yüce.

A’lem : En iyi bilen.

Âlim : Tüm bilgilerin kaynağı olan, her şeyi gereğince bilen.

Aliyy : Yüceliğin kaynağı ve sahibi. Ulu.

Azîm : Ululuğun kaynağı ve sahibi, çok yüce.

Azîz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi. Çok güçlü, çok onurlu.

Bâri : Var eden, bir model olmaksızın canlıları var eden.

Basîr : Görme gücünün kaynağı, en iyi şekilde gören. Her şeyi gören.

Bâtın : Gözle görülemeyen, her şeyde kendinden bir güç bulunan.

Bedî : Var eden, yarattıklarını ahenk ve güzelliklerle donatan.

Berr : İyilik ve lütfu sonsuz olan.

Câmi : Toplayıp düzenleyen, kıyamet günü hesaba çekmek için mahlukatı toplayan.

Cebbâr : İradesini her durumda yürüten, yaratılmışların halini iyileştiren.

Ekrem : Cömertlerin cömerdi. Cömertliği sonsuz.

Evvel : İlk. Başlangıcına zaman belirlemek söz konusu olmayan.

Fâlık : Yarıp parçalayarak ortaya yeni bir şey çıkaran, tohum ve danelerin içinden yeni ürün çıkaran.

Fâtır : Yaratan. Birtakım varlıkları yarıp parçalayarak yeni varlıklara ve yeni oluşlara vücut veren.

Fettâh : Açan. Fetih ve zafer lütfeden. Kolaylık sağlayan.

Gaffâr : Dilediğinde günahları beklenmedik şekilde affeden.

Gâfir : Bağışlayıcı affedici.

Gâfur : Sürekli bir biçimde günahları affeden.

Gâlib : Her hal ve şartta galip gelen.

Ganî : Zengin. Zenginliği sınırsız olan. Yanında herkesin yoksul kaldığı kudret.

Haalik : Yaratan, var eden.

Habîr : Her şeyden en iyi biçimde haberdar olan.

Hâdî : Hidayet veren. Doğruya, iyiye ve güzele kılavuzlamada en yüce kudret.

Hâfiy : Lütufkâr.

Hâfız : Koruyan ezberinde tutan.

Hafîz : Koruyup gözeten. Her şeyi kontrol ve gözetimi altında tutan.

Hakîm : Tüm hikmetlerin kaynağı. Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan.

Hakk : Gerçeğin kaynağı ve belirleyicisi. Her yaptığı ve emri gerçeğe en uygun olan. Hakkın ve hukukun kaynağı ve belirleyicisi.

Halîm : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli. Sertlik ve katılıktan uzak olan.

Hallâk : Yaratışı sürekli olan.

Hamîd : Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan.

Hasîb : En iyi ve en hassas biçimde hesap soran.

Hayy : Sürekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi için ölüm söz konusu edilemeyen.

İlah : Tapılmaya layık tek kudret. Yüce, eşsiz.

Kaadir : Kudretin kaynağı ve sahibi.

Kaahir : Yarattıkları üzerinde hüküm ve egemenlik kuran.

Kadîr : Gücü her şeye ulaşan, her şeyde hissedilen.

Kâfî : Hem kendisine hem de yarattıklarına yeten. Kullarının her türlü istek ve ihtiyaçlarına cevap veren.

Kahhâr : Gerçeği örtüp, buyruklarına karşı çıkan inkarcıları kahrı altında ezen.

Karîb : Çok yakında olan. Kullarına şah damarlarından daha yakın olan.

Kavî : Gücü bizzat kendinden olan.

Kayyûm : Kudretin kaynağı.

Kebîr : Tüm büyüklük ölçülerinin kavrayamayacağı şekilde büyük olan.

Kerîm : Lütfu hep işleyen, cömert.

Kuddûs : Tüm kutsallıkların kutsadığı, tüm varlığın tespih edip yücelttiği.

Latîf : Gözle görülmeyen.

Mâlik : Sahip olan.

Mecîd : Cömertlik ve ululuğun kaynağı.

Melik : Güç, saltanat ve yönetimin en yüce sahibi.

Melîk : Güç ve saltanatı dilediği şekilde dağıtan.

Metîn : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan. Güçlü, zorlu.

Mevlâ : Koruyup gözeten, destek veren. Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan.

Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren.

Muhît : Her şeyi çepeçevre kuşatan.

Muhyî : Yaratan, hayat veren. Ölüleri dirilten.

Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, beslenme tarzlarını belirleyen ve her birinin gıda edinmesini sağlayan.

Muktedir : Her şeye gücü yeten, kudretli.

Musavvir : Şekil, renk ve desen veren. Görünüş kazandıran, görünüşü ahenkli kılan.

Müheymin : Hükmü altında tutan. Kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten.

Mümin : Güven veren, vaadine güvenilen.

Müsteân : Darda ve zorda kalanın başvurduğu yardım dilediği kudret. Kendisinden yardım ve destek istenen.

Müteâl : Aşkın, yüce. İzzet, şeref ve hükümdarlık bakımından en yüce olan.

Mütekebbir : Ululuk ve yüceliğin kaynağı olan. Kibre ve böbürlenmeye sapanları hizaya getiren.

Nasîr : Yardım eden.

Nûr : Işık. Işığın, aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi olan.

Rab : Besleyip, terbiye edip eğiten.

Rahîm : Rahmet ve merhameti sınırsız olan. Bağışlayan, esirgeyen.

Rahman : Rahmeti sonsuz olan. Bağışlayan, esirgeyen.

Rakîb : Kontrol eden, gözleyip gözetleyen.

Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan.

Refî : Yücelten, izzet ve şeref veren.

Rezzâk : Yarattığı tüm varlıkların rızklarını fazlasıyla veren.

Samed : Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği eşsiz kudret.

Selâm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı.

Semî : En iyi şekilde işiten, duyan. Her şeyi işitip duyan.

Şâkir : Şükredenleri duyup ödüllendiren.

Şehîd : En yüce tanık. Her şeyi görüp gözetleyen.

Şekur : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret. Az iyiliğe çok mükâfat veren.

Tevvâb : Tövbeleri çok kabul eden. Tövbe nasip eden. Kendisine yönelenlerin bu yönelişlerini karşılıksız bırakmayan.

Vahhâb : Bağışı sınırsız olan. Sürekli ve sınırsız bir biçimde bağışta bulunan.

Vâhid : Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan.

Vâris : Bütün mülk ve saltanatların sonunda kendine teslim edildiği kudret. Dilediğini dilediğine mirasçı kılan.

Vâsî : Varlığı sürekli genişleten. Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten.

Vedûd : Sevginin kaynağı olan. Seven. Sevdiren. Tüm sevgilerin en son ve en yüce gayesi olan.

Vekîl : Gücü ve yönetimi kullanan. Güvenilip dayanılan.

Velî : Dost, yardımcı. Destek veren.

Zâhir : Her şeyde tecelli eden. Tüm yarattıklarında, kendisinden görülebilir izler, işaretler bulunan.

ın içeriği

 
 
  Bugün 55 ziyaretçi (117 klik) kişi burdaydı!
Get your own Chat Box! Go Large!
 
 
GencTurK © 2008

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol